Denizli ve Bursa'daki bazı firmalar gönderdiği tekstil malzemeleri ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, lületaşından yapılan hediyelik ürünlerle kermese destek verdi. Kayseri'de faaliyet gösteren Elmacıoğlu Restoran, Kayseri'nin adıyla özdeşleşen mantısından kermese 200 paket gönderdi. İşletmenin gıda mühendisi Serhan Sitte, kentin adıyla anılan mantıyı yıllar önce anneannelerinin uyguladığı yöntemle bugüne ulaştırdıklarını, kesmese gelenlerin beğeneceğini umduğunu söyledi. Kayserili pastırma ve sucuk üreticileri de kermeste satılmak üzere pastırma ve sucuk yardımında bulundu. Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Şaban Ünlü, hijyenik ortamda üretilen pastırma ve sucukların özel vakumlu paketler halinde hazırlanarak kermese gönderileceğini söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının Suriye konusunda çok duyarlı hareket ettiklerini ve bu tür yardım organizasyonlarının kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Ünlü, ''Türkiye'nin en güzide kurumlarından birisi olan Anadolu Ajansı da bu konuda duyarlılık göstererek kermes düzenledi. Bu kermese bizde pastırma yardımında bulunarak destek vermek istedik'' şeklinde konuştu. Pastırma sucuk üreticisi Nuri Korkmaz da, her zaman mazlumun yanında olduklarını belirterek, ''Biz de Anadolu Ajansı aracılığı ile Suriyeli kardeşlerimize yardımcı olmak istedik. Yaptığımız yardımla onların acılarını bir nebze dindirebilirsek ne mutlu bize.
Diyarbakır’da peynir ve yoğurt aştır, katıktır, iştir, aşktır… Sofraların olmazsa olmazıdır. Her öğün bir tabak peynirimiz, bir tabak yoğurdumuz ve sürahiler dolusu ayranımız bizi bekler. Bugün Melikahmet’te peynirciler çarşısına uğradık. Tatlar gibi mekanlar da kayıp. Melikahmet Paşa Hamamı’nın cadde kısmında yer alan ve birkaç basamakla inilen, taş duvarlarla örülü, kemerli küçücük peynirci dükkanları, önlerinde bakır stıllarda kaymaklı, kerpiç gibi yağlı koyun yoğurtları, hemen yan tarafta teyp çalan yanık sesli dengbejlerin söylediği stranlar, Diyarbakır kürsülerinde oturan mor çefilli, torba torba kaçak tütün satan satıcılar; ne ararsan yok artık… Şimdi, cadde boyunca aynı renge boyanmış, tek tip elbise giydirilmiş, ruhları çalınmış dükkanlar var… Bir peynirci dükkanına giriyoruz, eskiye göre daha büyütülmüş dükkanlar. Ancak teneke kutularda satılan peynirler plastik bidonlarda artık, tahta tablaların yerini de renkli plastik leğenler almış. Her bir leğende ayrı peynir çeşitleri; örük, lavaş, otlu, salamura, torak… Satıcının elinde keskin büyük bir bıçak hangisini istiyorsak incecik bir dilim kesip bıçağın üzerinden bize ikram ediyor.
Peynirler eritilecek örük ve otlu peynir yapılacak. Otlu peynir için Diyarbakır peynir otu (kirkor) kullanılacak, tuzlanıp tenekelere basılacak. Tenekelerin kapağı da bir sonraki gün tuzlu su koyularak lehimlenecek ve böylece evin serin bir köşesinde kışı bekleyecek. Virjin, komşular ve iki gelin, tahta tablanın üzerindeki bembeyaz tülbentlere (parzun) sarılı peynir kellelerini avuçlarının içinde ters çevirerek, bükülen yerden peyniri parçalamadan dikkatlice açıyor, tülbentleri bir yere, peyniri ise emaya sinilerin içine koyuyorlar. Hamal içinde tülbentler (parzun) olan tahta tablasını taşımak için kafasına koydu, emeğinin karşılığını alarak evden ayrıldı. Virjin peynirden ufak bir parça alıp baş parmağıyla işaret parmağı arasında ezdi, bir parçada yedi, peyniri beğenmiş olacak ki hiç yorum yapmadı. Peynirin eriyip kopmadan çekilebilmesi için yağlı olması gerekiyordu. Ancak işin zor kısmı şimdi başlıyor. Annem gaz ocağını pompalamaya başladı. Virjin elinde keskin tahta saplı bir bıçak, koca bir dilim peyniri ortadan ikiye böldü. Elinde tuttuğu bıçağı, kolundaki Diyarbakır hasırı, To see more on
Diyarbakır Yöresel Tatlıları visit our internet site. peyniri dilimleyişi Virjin’in hamaratlığını, bu işte ne kadar usta olduğunu ortaya gösteriyordu. Bölünmüş peyniri ince şeritler halinde, parçalamadan özenle kesti.
Öte yandan 2004'de Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile dönemin ABD Başkanı George W. Bush arasındaki görüşme sırasında, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Laura Bush'a hediye ettiği Bartın işi tel kırma şal ve fularlar kermeste satışa sunulacak. Kampanya, Türk Kızılayı, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı başta olmak üzere Hak-İş, Memur-Sen, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, Müstakil ve Sanayici İşadamları Derneği, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı, Deniz Feneri Derneği, Cansuyu Yardımlaşma Derneği, Yardımeli Derneği, Kimse Yok Mu Derneği, İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği'nin de aralarında bulunduğu 200'e yakın sivil toplum kuruluşunun desteğiyle başlatıldı. Sivil toplum kuruluşlarının, Suriyelilerin kış günlerinde yaşadığı ''dramı'' durdurmak için başlattığı kampanyada kullanılacak afiş ve filmler, isteyen herkes tarafından internet sitelerindeki ''kampanya materyalleri'' bölümünden indirilerek kullanılabiliyor. Kampanyaya katılmak isteyenler, sitede iletişim bilgileri bulunan katılımcı yardım kuruluşlardan diledikleri birini seçerek yardımlarını ulaştırabiliyor. Sitede ayrıca, bağışta bulunmak veya destek sağlamak isteyenlerin arayarak bilgi alabileceği çağrı merkezlerinin telefon numaraları da yer alıyor. Kampanya, sosyal paylaşım siteleri ''Twitter'' ve ''Facebook'' üzerinden de destekleniyor. Türkiye dışından sivil toplum kuruluşlarının da aktif desteğinin hedeflendiği kampanyanın uluslararası ayağı da ocak ayında başlatılmıştı.